Kategori: Manuscript2

The Influence of Gamification on Online Consumers’ Attitude and Intention to Purchase Fast Moving Consumer Goods

The Influence of Gamification on Online Consumers’ Attitude and Intention to Purchase Fast Moving Consumer Goods

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: The Influence of Gamification on Online Consumers’ Attitude and Intention to Purchase Fast Moving Consumer Goods
Yazar(lar): Kaouther Dhahak, Farid Huseynov
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 769-791
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.281
Öz
In the world of business, gamification is considered to be a quick-rising technique, with numerous organizations embracing gaming techniques and game-style rewards to grow customer interest and engagement and influence customer’s attitude toward their brands. This study has investigated the factors of gamification influencing online customers’ attitudes and intentions to purchase fast moving consumer goods (FMCG). This study presents a research model based on the Technology Acceptance Model (TAM) and previous empirical studies. There are seven factors in this model which are perceived ease of use, perceived usefulness, perceived enjoyment, perceived social influence, perceived trust, attitude and intention. Four out of seven factors are independent variables and attitude is mediator variable in the proposed research model. This study used quantitative research techniques and study data was collected from 200 participants who downloaded the gamified Oreo application, played with the app for certain duration, and later filled the study questionnaire. Collected data were analyzed with confirmatory factor analysis (CFA) and structural equation modeling (SEM) in AMOS statistical software. In this study, it has been found that perceived usefulness, perceived social influence, and perceived enjoyment positively influence attitude. However, it has been found that perceived ease of use does not influence attitude and perceived usefulness does not influence purchase intention. Trust and perceived ease of use have been found to positively influence perceived usefulness yet perceived enjoyment has not been found to influence perceived usefulness.

Anahtar Kelimeler: Gamification, Fast Moving Consumer Goods, Technology Acceptance Model, Brand Attitude, Purchase Intention

JEL Sınıflandırması: M31, O32, Q55

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 3754)

Loading

Maddi Duran Varlıklar ve Amortismanlar Açısından TFRS, BOBİ FRS, KÜMİ FRS Taslağı ve MSUGT’daki Uygulamaların Karşılaştırılması

Maddi Duran Varlıklar ve Amortismanlar Açısından TFRS, BOBİ FRS, KÜMİ FRS Taslağı ve MSUGT’daki Uygulamaların Karşılaştırılması

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Maddi Duran Varlıklar ve Amortismanlar Açısından TFRS, BOBİ FRS, KÜMİ FRS Taslağı ve MSUGT’daki Uygulamaların Karşılaştırılması
Yazar(lar): Alp Aytaç, Ümit Gücenme-Gençoğlu
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 753-767
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.280
Öz
Maddi duran varlıklar, bilançoların aktifinde önemli bir paya sahiptir ve maddi duran varlıkların maliyet, değerleme ve amortismanların doğru bir şekilde hesaplanması, finansal tabloların doğru bilgi vermesi açısından son derece önemlidir. Maddi duran varlıklarla ilgili Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS), Büyük ve Orta Boy İşlemeler için Finansal Raporlama Standardı (BOBİ FRS), Küçük ve Mikro İşletmeler için Finansal Raporlama Standardı (KÜMİ FRS) ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT) ile vergi uygulamalarında düzenlemeler mevcuttur. Standartları ve mevzuat hükümlerini tarayarak gerçekleştirilen bu çalışmanın amacı, farklı raporlama çerçevelerini oluşturan bu düzenlemeleri karşılaştırarak, benzer ve farklı yönlerini tespit etmektir. Ayrıca standartlar ile MSUGT uygulamalarında kullanılan vergi düzenlemelerimiz arasındaki farklılık ve benzerliklerin vurgulanması ile literatüre ve uygulamalara katkı sağlanması çalışmanın amaçları arasında yer almaktadır. Maddi duran varlıklar ve amortismanlar ile ilgili düzenlemelerde, TFRS, BOBİ FRS ve KÜMİ FRS taslağı çerçevesinde birçok konuda uyum varken, borçlanma maliyetleri ve vade farkı ayrıştırması konusunda farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca bilgi amaçlı raporlama sağlayan standartlar ile Ülkemizdeki vergi uygulamaları arasında özellikle sonraki dönemlerdeki ölçüm ve amortismanlar konusunda önemli farklılıklar bulunmaktadır.

Anahtar Kelimeler: Finansal Raporlama Çerçeveleri, Maddi Duran Varlıklar, KÜMİ FRS

JEL Sınıflandırması: K34, M40, M41, M48

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 3143)

Loading

Sosyo-Ekonomik Refah Düzeyinin Belirlenmesinde Alternatif Bir Endeks Çalışması: ARAS Yöntemi ile G-20 Ülkeleri Uygulaması

Sosyo-Ekonomik Refah Düzeyinin Belirlenmesinde Alternatif Bir Endeks Çalışması: ARAS Yöntemi ile G-20 Ülkeleri Uygulaması

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Sosyo-Ekonomik Refah Düzeyinin Belirlenmesinde Alternatif Bir Endeks Çalışması: ARAS Yöntemi ile G-20 Ülkeleri Uygulaması
Yazar(lar): Güler Aras, Filiz Mutlu-Yıldırım
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 735-751
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.279
Öz
Refah düzeyi, makro ölçüde ilerlemelerin izlenip gerekli stratejilerin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Her ne kadar ekonomik unsurlar refah düzeyi değerlemesinin odağında yer alsa da yaşanan krizlerle birlikte eşitlik, sağlık, güvenlik ve kaliteli yaşam gibi sosyal konulara ilişkin endişelerin artması, bu değerlemede sosyal göstergelerin de göz önüne alınması ihtiyacını ortaya koymaktadır. Halihazırda, İnsani Gelişmişlik Endeksi ve Dünya Mutluluk Endeksi gibi geliştirilen birçok endeks bulunmaktadır. Her bir endeksin göstergeleri farklılaşmakla birlikte genel olarak “sağlıklı ve uzun yaşam”, “eğitim”, “cinsiyet eşitliği”, “yaşam standardı”, “işgücü” gibi konuların öne çıktığı görülmektedir. Bu çalışmada, söz konusu alanlara ek olarak “iş çevresi”, “iletişim alt yapısı”, “savunma” ve “nüfus” boyutlarındaki göstergelere de yer verilmiştir. Her bir endeksin odak alanı çerçevesinde kapsayıcı ve hepsini temsil etmesi açısından çok boyutlu, mevcut sosyo-ekonomik refah düzeyi endekslerine alternatif olabilecek bir endeks geliştirilmiştir. Bu endeksin etkinliğini test etmek amacıyla ARAS yöntemi kullanılarak G-20 ülkeleri üzerinde bir uygulama yapılmış ve sosyo-ekonomik refah düzeyi açısından öne çıkan ülkeler sıralanmıştır. Analiz bulguları, ilişkili endekslerle karşılaştırıldığında benzer sonuçlar elde edildiği görülmüştür. Sonuçlara göre Avustralya, Kanada, Amerika, Almanya ve İngiltere’nin en yüksek sosyo-ekonomik refah düzeyine sahip ülkeler olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte Türkiye, Güney Afrika, Endonezya, Brezilya ve Hindistan ise son sıralarda yer almaktadır.

Anahtar Kelimeler: Sosyo-Ekonomik Refah Düzeyi Endeksi, G-20, Çok Kriterli Karar Verme Teknikleri, ARAS

JEL Sınıflandırması: D60, I30, I31, O57

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2363)

Loading

Hangi Sektörlerde Getiri Öngörülebilirliği İçin Tarihsel Fiyatlar Kullanılabilir? Otomatik Portmanteau Testi ile Borsa İstanbul Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Hangi Sektörlerde Getiri Öngörülebilirliği İçin Tarihsel Fiyatlar Kullanılabilir? Otomatik Portmanteau Testi ile Borsa İstanbul Üzerine Ampirik Bir Çalışma

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Hangi Sektörlerde Getiri Öngörülebilirliği İçin Tarihsel Fiyatlar Kullanılabilir? Otomatik Portmanteau Testi ile Borsa İstanbul Üzerine Ampirik Bir Çalışma
Yazar(lar): Oktay Özkan
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 703-712
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.278
Öz
Bu çalışmanın amacı Türkiye’deki farklı sektörlerin getiri öngörülebilirliğini diğer bir ifadeyle zayıf formdaki piyasa etkinliğini karşılaştırmaktır. Bu amaçla Borsa İstanbul bünyesinde bulunan 19 birincil sektör endeksinin 04.07.2000-07.02.2020 tarihleri arasındaki günlük verileri kullanılarak 2 yıllık alt örneklem büyüklüğü ile otomatik portmanteau testi ile analizler gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda Ulaştırma, Sigorta, Elektrik ve Metal Ürünler ve Makineler sektörlerinin getiri öngörülebilirlik dönemlerinin daha fazla olduğu ve dolayısıyla zayıf formdaki etkinliklerinin diğer sektörlere göre daha düşük olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca getiri öngörülebilirlik dönemlerinin en az olduğu diğer bir ifadeyle diğer sektörlere göre daha fazla zayıf formda etkinliğe sahip olan sektörlerin ise Yiyecek ve İçecek, Bankalar, Toptan Satış ve Perakende Ticaret ve Odun, Kağıt ve Baskı olduğu belirlenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Getiri Öngörülebilirliği, Otomatik Portmanteau Testi, Getiri, Etkin Piyasalar Hipotezi, Hisse Senedi Piyasası

JEL Sınıflandırması: C12, C22, G11, G14

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2367)

Loading

Döviz Kurları ile BİST Turizm Endeksi Getirileri Arasındaki Volatilite Yayılım Etkisinin Belirlenmesi

Döviz Kurları ile BİST Turizm Endeksi Getirileri Arasındaki Volatilite Yayılım Etkisinin Belirlenmesi

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Döviz Kurları ile BİST Turizm Endeksi Getirileri Arasındaki Volatilite Yayılım Etkisinin Belirlenmesi
Yazar(lar): Serdar Yaman, Turhan Korkmaz
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 681-702
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.277
Öz
Bu araştırmanın amacı döviz kurları ile BİST Turizm Endeksi (XTRZM) getirileri arasındaki volatilite yayılım etkisinin ekonometrik yöntemlerle belirlenmesidir. Bu bağlamda, konvertibilitesi yüksek para birimleri olan USD, EUR, JPY ve GBP ve Türkiye’ye yüksek miktarda turist gönderen bir ülke olan Rusya’nın para birimi olan RUB ile BİST XTRZM getirileri arasındaki volatilite yayılımı çok değişkenli GARCH modellerinden olan Diagonal VECH-GARCH yöntemi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, XTRZM ve Döviz kurlarında volatilitenin sürekli etkilere sahip olduğunu ve volatilite kümelenmelerinin oluştuğunu göstermektedir. Uygulanan Diagonal VECH-GARCH modeli sonuçlarına göre, USD/TRY, EUR/TRY, GBP/TRY ve RUB/TRY kurları ile XTRZM Endeksi getirileri arasında istatistiki olarak anlamlı bir volatilite yayılımı olduğu tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, JPY/TRY ile XTRZM Endeksi getirileri arasında ise volatilite yayılımına ilişkin istatistiki olarak anlamlı bir sonuca ulaşılamamıştır. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular, özellikle döviz kurlarındaki oynaklığın artığı dönemlerde XTRZM endeksi getirilerinde de volatilitenin yükseldiğine işaret etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Döviz Kurları, BİST Turizm Endeksi, Volatilite Yayılımı, Multi-GARCH Modeller

JEL Sınıflandırması: C58, F31, G10

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2323)

Loading

Another Look at the Relationship between Portfolio Returns and Market Multiples

Another Look at the Relationship between Portfolio Returns and Market Multiples

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Another Look at the Relationship between Portfolio Returns and Market Multiples
Yazar(lar): Marlena Akhbari, M. Fall Ainina, James E. Larsen
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 671-680
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.276
Öz
Equity investors are always interested in identifying profitable trading strategies. The price-to-earnings ratio (P/E) and price-to-sales ratio (P/S) are two simple metrics that researchers have reported may meet this objective under particular market conditions. During our study period, which is longer in duration than most of the previous works, the performance of portfolios based on P/S dominated those based on P/E. However, portfolios based upon the combination of low P/E and net profit momentum outperformed all other strategies tested. Another way the predictive power of P/E may be improved is by dividing it by a measure of the firm’s earnings growth, yielding a composite metric known as the price-to-earnings-to-earnings growth ratio (PEG). This metric has gained the attention of professional investors and researchers. Because many investors prefer P/S over P/E, it is surprising that a counterpart to PEG has not gained similar traction. Our results provide evidence that helps explain why the price-to-sales-to-sales growth ratio (PSG) has failed to gain attention. Our results also indicate that none of these market multiples alone can be employed to provide consistently profitable investment performance.

Anahtar Kelimeler: Holding periods, Portfolio, Portfolio choice, Price-to earnings ratio, price-to-earnings-to-earnings growth ratio, Price-to-sales ratio, Price-to-sales-to-sales growth ratio.

JEL Sınıflandırması: G11, G23

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2454)

Loading

Yeni Kamu İşletmeciliği Bağlamında Kalkınma Planlarının Değerlendirilmesi: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı

Yeni Kamu İşletmeciliği Bağlamında Kalkınma Planlarının Değerlendirilmesi: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Yeni Kamu İşletmeciliği Bağlamında Kalkınma Planlarının Değerlendirilmesi: ARDL Sınır Testi Yaklaşımı
Yazar(lar): Eren Çaşkurlu, Erman Eroğlu
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 647-669
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.275
Öz
Geleneksel kamu yönetimi, refah devletinin egemen olduğu dönemde ağırlıklı olarak uygulanmıştır. Bu yaklaşımın temelinde kamu yararı ve bürokrasi yer almaktadır. Yeni kamu işletmeciliği yaklaşımı ise neoliberal düşünce çerçevesinde şekillenen ve devleti sınırlayan bir düşünce sistematiğidir. Bu kapsamda kamu harcamalarının ve kamu istihdamının azaltılmasına yönelik, özelleştirmelerin ağırlık kazandığı, deregülasyon ve kamu hizmetlerinin sunulmasında etkinlik artışını sağlayacak politikalar uygulanmıştır. Bu çalışmada yeni kamu işletmeciliği yaklaşımından hareketle Onuncu ve On Birinci Kalkınma Planlarında yer alan temel politikalar incelenmektedir. Planlarda kamu işletmeciliği ile ilgili dikkat çeken hususlar özelleştirmeye verilen önem, hesap verebilirlik ve mali yerelleşme olarak sıralanabilmektedir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda iki planda da kamu işletmeciliği özelinde konulan hedeflerin ve öngörülen politikaların yeni kamu işletmeciliği yaklaşımına vurgu yaptığı belirtilebilmektedir. Çalışmanın ampirik uygulama kısmında kamu iktisadi teşebbüslerinde yaratılan katma değerin, tarım ve sanayi sektörü büyüme hızlarına etkisi araştırılmıştır. Bu kapsamda 1985-2017 dönem aralığında söz konusu değişkenler arasında ARDL sınır testi ile eşbütünleşme ve Toda – Yamomoto testi ile nedensellik incelenmiştir. Çalışma sonucuna göre kamu iktisadi teşebbüsleri katma değerinin tarım sektörü ve sanayi sektörü büyüme hızını artırdığı ve değişkenler arasında uzun dönemli pozitif ilişkinin varlığı tespit edilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Geleneksel Kamu Yönetimi, Yeni Kamu İşletmeciliği, Kalkınma Planları, Eşbütünleşme Analizi, Nedensellik Testi

JEL Sınıflandırması: H19, H89, O20

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 3275)

Loading

Türkiye’de Demokrasinin Doğrudan Yabancı Yatırımlar Üzerindeki Etkisi: ARDL Yaklaşımı

Türkiye’de Demokrasinin Doğrudan Yabancı Yatırımlar Üzerindeki Etkisi: ARDL Yaklaşımı

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Türkiye’de Demokrasinin Doğrudan Yabancı Yatırımlar Üzerindeki Etkisi: ARDL Yaklaşımı
Yazar(lar): Dilek Tandoğan, Murat Can Genç
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 635-646
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.274
Öz
Özellikle gelişmekte olan ülkeler için doğrudan yabancı yatırımlar ekonomik büyüme sürecine katkı sunan önemli bir kaynaktır. Bu bağlamda ev sahibi ülkeye yönelik oluşacak doğrudan yabancı yatırım girişlerini etkileyen unsurların belirlenmesi önem arz eden konular arasında yer almaktadır. Söz konusu unsurların belirlenmesi ile doğrudan yabancı yatırım girişlerinin artırılabilmesine yönelik gerekli politikalar oluşturulabilecektir. Böylelikle uluslararası alanda rekabet avantajı elde edilmiş olacaktır. Demokrasi seviyesi geliştikçe ülkeye olan güven artığından DYY yatırımları da artmaktadır. Çalışmanın amacı Türkiye’de demokrasinin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisini 1974-2018 dönemi için ARDL yaklaşımı yardımıyla belirlemektir. Sınır testi sonuçları seriler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin varlığını ortaya koymuştur. ARDL test sonuçları hem uzun hem de kısa dönemde demokrasi düzeyindeki artışların doğrudan yabancı yatırımları artırdığını belirlemiştir. Dolayısıyla çalışma ülkeye gelen doğrudan yabancı yatırımları artırma çabalarında demokrasinin önemini ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir.

Anahtar Kelimeler: Demokrasi, Doğrudan Yabancı Yatırımlar, ARDL Yaklaşımı, Türkiye

JEL Sınıflandırması: F10, C22

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2451)

Loading

Exploring the Linkage between Income Inequality, GDP and Human Well-Being

Exploring the Linkage between Income Inequality, GDP and Human Well-Being

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Exploring the Linkage between Income Inequality, GDP and Human Well-Being
Yazar(lar): Shashank Vikram Pratap Singh, Sumanjeet Singh
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 621-634
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.273
Öz
The scorning of gross domestic product (GDP) is as old as its birth. Income inequality and ensuring human well-being are few out of many causes of its fulmination. Existing literature on the concern issues reveals that, where there are great disparities in wealth, there are heightened level of social distrust. Poor countries having reasonable distribution of wealth are much better in terms of health and happiness of people than in rich countries having unfair distribution of wealth. It has also been found that, people’ health are better in the more equally income distributed societies than the societies having highly skewed distribution of income. It has repercussion effect in the form of reduction of workforces’ productivity, upsurge in national expenditures on health, and diversion of resources from prolific endeavours to somewhere else. These are results of growth driven policies which ensure improvements in GDP indicator without assuring improvements in the human well-being. The status of income inequality raises questions on the sustainability of GDP driven development. Hence there is a need for an alternative. This paper is an attempt to discuss the issues concerning rise in income inequality and to shift our focus towards Human Well-Being approach as an alternative to GDP approach.

Anahtar Kelimeler: GDP, Income Inequality, Happiness, Human Well-Being

JEL Sınıflandırması: I31, D63, O47

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 2459)

Loading

Exchange Rate and Import Price Pass-Through in Turkey

Exchange Rate and Import Price Pass-Through in Turkey

Makale Bilgileri
Dergi: Business and Economics Research Journal
Makalenin Başlığı: Exchange Rate and Import Price Pass-Through in Turkey
Yazar(lar): Bilgin Bari
Cilt: 11
Sayı: 3
Yıl: 2020
Sayfa: 609-620
ISSN: 2619-9491
DOI Numarası: 10.20409/berj.2020.272
Öz
This study researches the effect of exchange rate movements on Turkey’s domestic prices from 2003 through 2019. For the Turkish economy, the structural problems behind the inflation phenomenon are the dependency on imported intermediate goods for production and inflation expectations. Therefore, changes in exchange rates have a significant impact on domestic inflation. To analyze this process, the consumer price index (CPI), producer price index (PPI) and import price index (IPI) are examined by using VAR analysis. Estimations for two distinct periods- stable and upward courses in the exchange rate movement- yield different results. For the first stable period, import price and producer price shocks were more reflective than exchange rate shocks. Exchange rate shocks are found to be stronger than the import price shocks in the second period. The results show that structural problems of the Turkish economy related to production based on the import of intermediate goods, dollarization, and pricing behavior support exchange rate and imported price pass-through to consumer prices.

Anahtar Kelimeler: Exchange Rate, Exchange Rate Pass-Through, Imported Prices Pass-Through, Consumer Prices, Vector Auto Regressive Model

JEL Sınıflandırması: E31, F31, F41

https://www.berjournal.com/wp-content/plugins/downloads-manager/img/icons/pdf.gif Tam Metin ( 3246)

Loading